Stark..
Stark Neferet'e dik dik baktı, kilitli olduğunu bilmesine rağmen,eli kapı tokmağının üzerindeydi,ayrıca Neferet ona straight'i geri verebilirdi ve onun (Stark'ın) yapabileceği hiçbirşey olmazdı.(Bu konuda hiçbirşe...y yapamazdı.)Neferet'in yüzü vurdumduymazlığını korudu.
"Stark,otur,"biraz daha sertçe tekrarladı.Ama Stark kapıdaki pozisyonundan ona dik dik bakmaya devam etti.Onun söylediklerini asla yapmayacaktı,eğer onun üzerinde kontrol kurabilseydi,onun kuklası gibi hareket ederdi.Ne kadar iradesi varsa kullanarak söylediklerinin tam tersini yapmak istiyordu,ama tabii ki,soğukça gülümseyerek,Neferet ona odaklanmış ve Stark kendini ona doğru yürürken ve onu otururken bulmuştu,ikisine de içinden küfür etti.
"Yani,Stark,"dedi Neferet yumuşak bir şekilde konuşarak . Meraklanmaya başlamıştım."Daha fazla bir şey söylemedi ve Stark can sıkıcı bir şekilde onun sözlerine teslim olmadı. Stark kendi ayaklarına, evrenin sırlarını saklıyorlarmış gibi gözlerini dikti..Neferet ona uzun bir süre süzerek baktı,sonra aniden "Stark,ruhun bedeninden ayrılınca nereye gittin ?" dedi.Bu soru Stark'ı çok şaşırttı ve ayağıyla nasıl ilgilendiğini unuttu.Kendini hemen toparladı ve doğrudan onun yüzüne bakmadı.Buna rağmen bir çift dakika sonra küçük bir risk alarak Neferet'in yüzüne hızlı bir bakış attı ve bükülmüş dudaklarını gördü böylece tepkisi farkında olunmamaktan çıktı.Sonra,gözlerini yeniden ayaklarına çevirdi.
"Öbür dünyaya mı gittin? bu soru öncekinden de fazla bir şok etkisi yarattı. Ne yazık ki, iş işten geçtiğinde, yapabileceği bir şey yoktu. Gözleri Neferet'inkilere kilitlendi ve artık saklamak için bir şansı kalmadığını anladı. Neferet'in dudağı yavaşça yukarı doğru kıvrıldı ama Stark hala saklamaya çalışıyordu.
"Neden öyle düşündün?" diye sordu.
"Aman Stark. Sadece bildiklerini anlat bana."
Stark bir şey söylemedi. Neferet'in diğer dünyayı nerden öğrendiğiyle ilgili hiçbir fikri yoktu, ama Stark'ın bildiğini nereden biliyordu? Ayakları, bir kez daha gittikçe ilginçleşiyordu. Ama Neferet'in sabrı azalıyordu. Neferet'in gözleri kısıldı, ve sonra Stark Wil'in ona söylediği her şeyi Neferet'e anlatma ihtiyacı olduğunu hissetti. Ağzını her şeyi anlatmak için açar açmaz, aklına kendisinin Zoey ve diğerlerini ne büyük derde sokabileceğini düşündü. Ağzı tekrar kapandı.
"Öğrendiklerini anlat" dedi Neferet sertçe.
Stark'ın ağzı tekrar açıldı, ama beyninin arkasındaki küçük ses, "Hayır anlatacağımı sanmıyorum, teşekkürler" dedi. Neferet'e her şeyi söyleme baskısı, gittikçe büyüdü. Neferet'e her şeyi söyleme baskısı, gittikçe büyüdü ve Stark'ı sıkmaya başladı. Tekrar Neferet'e söylemeye çalışırken beynindeki ses onu sorguladı. "Ama neden?" diye sordu ses. "Söylediklerini Zoey'e karşı kullanabilecekken neden ona her şeyi anlatasın?"Stark, Neferet'e herhangi bir şeyi söylemedikçe, Neferet'in siniri gittikçe bozuluyordu ve endişeleniyordu. Bunun ona (Neferet'e) daha önce hiç olmadığı yüzünden belliydi. Ne yapacağını bilmiyordu. Ama sonra, Neferet gülümsedi. Gözleri kısıldı ve Stark, çok büyük bir acı hissetti.
Bu daha önce hiç hissetmediği bir şeydi. Her tarafına bıçak saplanıyor gibiydi. Kendisini bedenini korumaya zorladı, ama bu, bıçakları durdurmadı. Sonra üzerine buz gibi soğuk su dökülmüş gibi yakıcı bir his geldi. Bu his saatler sürecek gibiydi, sonra kapı açıldı.Zoey
Daha gerçekten neler olduğunu bile anlayamadan, kapıda duruyordum. Nefesimi tutup Stark'ın orada olup olmadığını merak ettiğim bir an orada kaldım. O zaman kapının arkasından gelen acı dolu haykırışları duydum ve Neferet'in Stark'a bir şey yaptığını anladım.
Ateşi kullanarak, kapıyı patlatıp küçük, kokulu, zindan gibi odaya girdim. Gözlerim ilk önce yerde acı içinde kıvranan Stark'a gitti, girişimden dikkati dağılan Neferet bana baktı ve Stark'a yaptığı her şey durdu. Stark durdu ve yorgun , zorla nefes alan bir şekilde uzandı.
"Ona ne yaptın sen” diye sordum sakince. Neferet sırıttı. "Ona sadece birkaç soru soruyordum. Diğer dünyayla ilgili, mesela orada ne öğrendi? Öğrenmemesi gereken neyi çözdü?"
Tamamen şok olmuştum - Diğer dünyayı nasıl öğrenmişti? Ona Stark mı söylemişti?-Ama hızlıca yüz ifademi düzelttim. "Her neyse, Neferet" dedim, Stark'a doğru yürüyüp kalkmasına yardım ettim.
"Ee, Will sana ne dedi?" diye sordu Neferet. Soru bana yöneltilmiş gibi gözüküyordu. Neden yaptığımı bilmiyordum ama yaptım: Neferet'e saldırdım. Ona koştum ve yapabildiğim her şeyi yaptım – yumrukladım, ısırdım, pençeledim, çimdikledim. Ben biraz sakinleşene kadar tepki vermedi, sonra sanki bir kuş tüyü kadar hafifmişim gibi üstünden attı. Sonra gülümsedi, Stark'a baktı ve odayı terk etti.
Stark'a neler olduğunu sormak üzereydim, ama o yine yerdeydi. Neferet'e olan kızgınlığımla dolu olarak, ayağa kalkmasına yardım ettim. "İyi misin Stark? O sana ne yaptı?"
Kahverengi gözleri benimkileri buldu, sonra bir daha hiç duyamayacağımı sandığım bir ses duydum. Stark'ın yüzünde kimi gördüğümü düşünerek baktım, ve sonra dudaklarından Heath'in sesi geldi. "Zo? N'oldu?"
Offf çok heyecanlandım yaa.. 5 ay var ama daha
Stark Neferet'e dik dik baktı, kilitli olduğunu bilmesine rağmen,eli kapı tokmağının üzerindeydi,ayrıca Neferet ona straight'i geri verebilirdi ve onun (Stark'ın) yapabileceği hiçbirşey olmazdı.(Bu konuda hiçbirşe...y yapamazdı.)Neferet'in yüzü vurdumduymazlığını korudu.
"Stark,otur,"biraz daha sertçe tekrarladı.Ama Stark kapıdaki pozisyonundan ona dik dik bakmaya devam etti.Onun söylediklerini asla yapmayacaktı,eğer onun üzerinde kontrol kurabilseydi,onun kuklası gibi hareket ederdi.Ne kadar iradesi varsa kullanarak söylediklerinin tam tersini yapmak istiyordu,ama tabii ki,soğukça gülümseyerek,Neferet ona odaklanmış ve Stark kendini ona doğru yürürken ve onu otururken bulmuştu,ikisine de içinden küfür etti.
"Yani,Stark,"dedi Neferet yumuşak bir şekilde konuşarak . Meraklanmaya başlamıştım."Daha fazla bir şey söylemedi ve Stark can sıkıcı bir şekilde onun sözlerine teslim olmadı. Stark kendi ayaklarına, evrenin sırlarını saklıyorlarmış gibi gözlerini dikti..Neferet ona uzun bir süre süzerek baktı,sonra aniden "Stark,ruhun bedeninden ayrılınca nereye gittin ?" dedi.Bu soru Stark'ı çok şaşırttı ve ayağıyla nasıl ilgilendiğini unuttu.Kendini hemen toparladı ve doğrudan onun yüzüne bakmadı.Buna rağmen bir çift dakika sonra küçük bir risk alarak Neferet'in yüzüne hızlı bir bakış attı ve bükülmüş dudaklarını gördü böylece tepkisi farkında olunmamaktan çıktı.Sonra,gözlerini yeniden ayaklarına çevirdi.
"Öbür dünyaya mı gittin? bu soru öncekinden de fazla bir şok etkisi yarattı. Ne yazık ki, iş işten geçtiğinde, yapabileceği bir şey yoktu. Gözleri Neferet'inkilere kilitlendi ve artık saklamak için bir şansı kalmadığını anladı. Neferet'in dudağı yavaşça yukarı doğru kıvrıldı ama Stark hala saklamaya çalışıyordu.
"Neden öyle düşündün?" diye sordu.
"Aman Stark. Sadece bildiklerini anlat bana."
Stark bir şey söylemedi. Neferet'in diğer dünyayı nerden öğrendiğiyle ilgili hiçbir fikri yoktu, ama Stark'ın bildiğini nereden biliyordu? Ayakları, bir kez daha gittikçe ilginçleşiyordu. Ama Neferet'in sabrı azalıyordu. Neferet'in gözleri kısıldı, ve sonra Stark Wil'in ona söylediği her şeyi Neferet'e anlatma ihtiyacı olduğunu hissetti. Ağzını her şeyi anlatmak için açar açmaz, aklına kendisinin Zoey ve diğerlerini ne büyük derde sokabileceğini düşündü. Ağzı tekrar kapandı.
"Öğrendiklerini anlat" dedi Neferet sertçe.
Stark'ın ağzı tekrar açıldı, ama beyninin arkasındaki küçük ses, "Hayır anlatacağımı sanmıyorum, teşekkürler" dedi. Neferet'e her şeyi söyleme baskısı, gittikçe büyüdü. Neferet'e her şeyi söyleme baskısı, gittikçe büyüdü ve Stark'ı sıkmaya başladı. Tekrar Neferet'e söylemeye çalışırken beynindeki ses onu sorguladı. "Ama neden?" diye sordu ses. "Söylediklerini Zoey'e karşı kullanabilecekken neden ona her şeyi anlatasın?"Stark, Neferet'e herhangi bir şeyi söylemedikçe, Neferet'in siniri gittikçe bozuluyordu ve endişeleniyordu. Bunun ona (Neferet'e) daha önce hiç olmadığı yüzünden belliydi. Ne yapacağını bilmiyordu. Ama sonra, Neferet gülümsedi. Gözleri kısıldı ve Stark, çok büyük bir acı hissetti.
Bu daha önce hiç hissetmediği bir şeydi. Her tarafına bıçak saplanıyor gibiydi. Kendisini bedenini korumaya zorladı, ama bu, bıçakları durdurmadı. Sonra üzerine buz gibi soğuk su dökülmüş gibi yakıcı bir his geldi. Bu his saatler sürecek gibiydi, sonra kapı açıldı.Zoey
Daha gerçekten neler olduğunu bile anlayamadan, kapıda duruyordum. Nefesimi tutup Stark'ın orada olup olmadığını merak ettiğim bir an orada kaldım. O zaman kapının arkasından gelen acı dolu haykırışları duydum ve Neferet'in Stark'a bir şey yaptığını anladım.
Ateşi kullanarak, kapıyı patlatıp küçük, kokulu, zindan gibi odaya girdim. Gözlerim ilk önce yerde acı içinde kıvranan Stark'a gitti, girişimden dikkati dağılan Neferet bana baktı ve Stark'a yaptığı her şey durdu. Stark durdu ve yorgun , zorla nefes alan bir şekilde uzandı.
"Ona ne yaptın sen” diye sordum sakince. Neferet sırıttı. "Ona sadece birkaç soru soruyordum. Diğer dünyayla ilgili, mesela orada ne öğrendi? Öğrenmemesi gereken neyi çözdü?"
Tamamen şok olmuştum - Diğer dünyayı nasıl öğrenmişti? Ona Stark mı söylemişti?-Ama hızlıca yüz ifademi düzelttim. "Her neyse, Neferet" dedim, Stark'a doğru yürüyüp kalkmasına yardım ettim.
"Ee, Will sana ne dedi?" diye sordu Neferet. Soru bana yöneltilmiş gibi gözüküyordu. Neden yaptığımı bilmiyordum ama yaptım: Neferet'e saldırdım. Ona koştum ve yapabildiğim her şeyi yaptım – yumrukladım, ısırdım, pençeledim, çimdikledim. Ben biraz sakinleşene kadar tepki vermedi, sonra sanki bir kuş tüyü kadar hafifmişim gibi üstünden attı. Sonra gülümsedi, Stark'a baktı ve odayı terk etti.
Stark'a neler olduğunu sormak üzereydim, ama o yine yerdeydi. Neferet'e olan kızgınlığımla dolu olarak, ayağa kalkmasına yardım ettim. "İyi misin Stark? O sana ne yaptı?"
Kahverengi gözleri benimkileri buldu, sonra bir daha hiç duyamayacağımı sandığım bir ses duydum. Stark'ın yüzünde kimi gördüğümü düşünerek baktım, ve sonra dudaklarından Heath'in sesi geldi. "Zo? N'oldu?"
Offf çok heyecanlandım yaa.. 5 ay var ama daha